Amaç: Adenomiyozisin risk faktörlerinin analizi, etiyolojiye ait nedenlerin etkilerini değerlendirmede yararlı olabilir. Çalışmamızın amacı benign jinekolojik nedenlerle opere edilen hastalarda, histerektomi materyalinde Adenomyozis saptanan hastalarla diğer benign patolojilerin saptandığı hastaların risk faktörlerinin karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Adenomyozis risk faktörlerinin rolünü analiz etmek için Ocak 2019 ile Kasım 2022 tarihleri arasında hastanemizde histerektomi yapılan 352 kadının verilerini retrospektif olarak değerlendirdik. Tüm olguların tanısı postoperatif histopatalojik incelemeye göre konuldu. Bulgular: Sigara kullanımı, Mirena®, parite sayısı, ilk gebelik yaşı, kürtaj varlığı, dismenore, mens şiddeti, disparoni, intermenstrual pelvik ağrı ve doğum tipi ile adenomyozis varlığı arasında istatistiksel bazda anlamlıxbir ilişki mevcuttur (p<0.05). Sigara içmeyen ve 5 yıldan az sigara içenlerde adenomyozis varlığı oransal olarak daha yüksek saptanmıştır. İlk gebelik yaşı (25-30) ve ilk adet görme yaşı (>14) olan kadınlarda adenomyozis varlığı orantısal olarak daha yüksek bulunmuştur. Dismenore, Disparoni varlığında ve sezaryen geçiren kadınlarda adenomyozis varlığı orantısal olarak daha yüksek bulundu. Mirena® kullanan kadınlarda adenomyozis varlığı oransal olarak daha yüksek bulundu. Sonuç: Adenomyozis semptomları nedeniyle önemli bir hasta grubunda yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu semptomlar nedeniyle yapılan histerektomi operasyonları sonrasında yüksek oranda saptanan adenomyozis bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.

Objective: Analysis of the risk factors of adenomyosis may be useful in evaluating the effects of etiologic factors. The aim of our research is to compare the risk factors of individuals who were operated on for benign gynecological reasons, patients with Adenomyosis detected in the hysterectomy material, and patients with other benign pathologies. Material and Methods: To make an analysis on the role of risk variables for adenomyosis, we retrospectively evaluated theidata of 352 women who had hysterectomy iniour hospital at the interval of January 2019 - November 2022. All cases were diagnosed according to postoperative histopathologic examination. Results: Smoking, Mirena®, number of parities, age at first pregnancy, presence of dilation and curettage, dysmenorrhea, menstrual intensity, dyspareunia, intermenstrual pelvic pain, and delivery type were substantially correlated with adenomyosis (p<0.05). Accordingly, the existence of adenomyosis was proportionally higher in non-smokers, <5 years smokers. Accordingly, the existence of adenomyosis was observed to be proportionally greater in females with the age at first pregnancy (25-30) and age at menarche (>14). Accordingly, the existence of adenomyosis was observed to be proportionally higher in females with dysmenorrhea, dyspareunia, and cesarean section. Accordingly, the existence of adenomyosis was shown to be proportionally higher in females with Mirena®. Conclusion: Because of its symptoms, adenomyosis has a detrimental effect on a sizeable portion of patients' quality of life. Further research in this area is required, as evidenced by the high prevalence of adenomyosis seen following hysterectomy procedures carried out as a result of these symptoms.